Türlü yollar yürüyoruz, kimi zaman kalabalıklarla, kimi zaman kümeler halinde ya da yalnız; kimi zaman bir şeyler kurmaya çalışıyoruz, kimi zaman yıkmayı istiyoruz alabildiğine. Kapitalist ve patriyarkal düzene, etrafımızdaki sömürücü iktidar ilişkilerine irili ufaklı isyanlarımız var. Mücadelemiz her zaman sürüyor; belki geçmişte bıraktığımız ya da bırakmak istediğimiz felaketlerle, belki ayrıştıran, yaftalayan, ‘suçlu’laştıran sistemlerle. Bizler, ayrıcalıkları olmayanlar, ezmeyi ve tüketmeyi reddedenler, toplumsal normları, ahlakı ve hegemonyayı bir türlü benimsemeyenler, başka türlü bir dünya düşleyenler, hayatta kalmak ve özgürleşmek için temelde birbirimize ihtiyaç duyuyoruz. İçinde yaşadığımız baskıcı politik, ekonomik ve toplumsal sistemlerde ilişkilerimizin bozulması, travmaların birikmesi, yalnızlaşmak ya da tükenmek işten bile değilken bütün bunların karşısında karşılıklı bağımlılıklarımızı farkederek birbirimizi desteklemenin, onarmanın, iyi oluşumuzu kolektif olarak gözetmenin yollarını bulabiliriz.
Continue reading Neden Radikal ve Kolektif Bakım?